İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği görevini Yücel Erten’den devralan Levent Üzümcü, planlarını ve sanatın geleceğini gazetemize anlattı. Girit’ten Türkiye’ye değişimle gelen bir ailenin oğlu olarak İzmir’de doğup büyüyen Levent Üzümcü, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda oyunculuk dersleri aldıktan sonra Bursa Devlet Tiyatrosu ve İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda çok sayıda gösteride yer aldı. Tiyatro. Derinleşen ekonomik kriz nedeniyle halkın sanattan koptuğuna dikkat çeken Üzümcü, tiyatronun geleceği için yasal düzenleme yapılması gerektiğinin altını çizdi.
İzmir sizin için ne ifade ediyor? İzmir’de sanat yapmak konusunda neler söylemek istersiniz?
İzmir benim için çok özel bir şehir. Burada doğup büyümek, bu şehrin çok kültürlü yapısıyla iç içe olmak beni her zaman etkilemiştir. İzmir’in tarih boyunca pek çok göçmene sığınak olduğunu biliyoruz. İzmir sürgünlerin son sığınağıdır. Kendimi bir Ege kıyı köylüsü olarak tanımlıyorum.
İzmir’de tiyatro sahnelerinin uygunluğu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Maalesef İzmir’in sahneleri tiyatro için ideal şartlarda değil. Şehirdeki pek çok sahne aslında konferans salonu olarak kullanılıyor, tiyatroya uygun değil. Bu sahnelerin akustik özellikleri ve teknik donanımı tamamen yetersizdir. Bir tiyatro sahnesinin, oyuncunun sesinin ve duygularının en iyi şekilde aktarılabilmesi için profesyonelce tasarlanması gerekir. Tiyatro bir sanattır ve bu sanatın sergileneceği mekanların da bu sanata uygun olması gerekmektedir. İzmir’e daha profesyonel sahneler yapılmalı. Mevcut stadyumların durumu şu anda büyük bir eksiklik yaratıyor.
Büyükşehir İzmir tiyatrolarında çocuklara ve gençlere yönelik tiyatro projeleri hakkında bilgi verir misiniz?
İzmir şehrinin tiyatrolarını çocuk ve gençlik tiyatrosu, 7’den 77’ye tiyatro ve yetişkin gösterileri olmak üzere üç ana kola ayırmayı planlıyoruz. Bizim için çocuk ve gençlere yönelik tiyatro çok önemli.
İzmir Büyükşehir Belediyesi şehir tiyatrolarının geleceğine yönelik hedefleriniz neler?
İzmir tarih boyunca sanat ve kültürle iç içe bir şehir olmuştur. İzmir’de tiyatroya erişimi olmayan çocuk ve gençlere yönelik de projeler geliştiriyoruz. Tiyatroya erişimi olmayan bir kesime ulaşmak ve sanatı daha geniş kitlelere yaymak en önemli hedeflerimizden biri. Ama bizim daha büyük hedefimiz kanunun Türkiye’deki sanat kurumlarına uygulanmasına öncülük etmek. Sanatın düzenli ve sürdürülebilir olabilmesi için yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır. İzmir tiyatrocuların mutlu olabileceği bir sahne olacak. Yoksa İzmir merkez olacak. İzmir’e geldiklerinde özgürce tiyatro yapabileceklerini bilecekler. Bunun yıllar süren bir çabanın sonucu olduğunu bilecekler.
Türkiye’de sanatın ve tiyatronun mevcut durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Maalesef Türkiye’de sanat maddi imkansızlıklar nedeniyle unutuldu. Sanatçılar olarak her geçen gün daha büyük mali zorluklarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu durumu değiştirmek için daha fazla sanat eğitimine ve sanatı destekleyen daha fazla projeye ihtiyacımız var. Özellikle gençlere sanatın ve tiyatronun tanıtılması çok önemli. Gelecekte sanatı devam ettirebilecek bir nesil yetiştirmemiz gerekiyor.
Tiyatro alanında karşılaştığınız zorluklar nelerdir?
Tiyatro yapmak sanıldığı kadar kolay ve ucuz değil. Bu iş halkın parasıyla yapılır ve halkın tiyatrosu olmalıdır. Ancak Türkiye’de finanse edilen sanat kurumlarının standartları oldukça belirsiz. Tüm tiyatrolar aynı kaynaklara sahip değildir ve bu kaynakların dağıtımı konusunda büyük sorunlar yaşanmaktadır. Bu nedenle sanat kurumlarıyla ilgili bir yasa çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum. Sanatın sürdürülebilir olması ve tiyatroya daha fazla kaynak ayrılması için yasal düzenlemeler yapılması gerekiyor.