Bakan Bolat: İİT ülkelerinin ihracatımızdaki payını yüzde 35’e çıkarmak istiyoruz

Bolat, İİT Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin (İSEDAK) 41. Toplantısı kapsamında gerçekleştirilen “1. İslam İşbirliği Teşkilatı İş Liderleri Zirvesi”nin açılış töreninde konuştu.

Bakan Bolat, bugünün dünyasında sürdürülebilir kalkınmanın temel dayanağının, yalnızca devletlerin yönlendirici iradesinin değil, özel sektörün yenilikçi gücü, girişimcilik enerjisi ve üretim kapasitesi olduğunu vurguladı.

Küresel ekonomide rekabetin seyrinin artık teknoloji, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda atılan adımlarla şekillendiğini söyleyen Bolat, bu alanlarda sağlanan ilerlemenin ülkelerin direnç ve uyum kabiliyetini belirlediğine dikkati çekti.

Türkiye’nin, kalkınma stratejisinde özel sektörü merkezi bir unsur olarak konumlandırdığını belirten Bolat, “Bugün özel sektörümüz yılda 270 milyar dolara yaklaşan ihracat yapmaktadır. Bu tablo, kamu politikalarıyla girişimcilik ruhu arasındaki güçlü uyumun, ortak bir vizyonla yön verildiğinde nasıl bir kalkınma ivmesi yaratabileceğini açık biçimde göstermektedir.” ifadelerini kullandı.

Bolat, söz konusu zirve vesilesiyle özel sektörün sadece ekonomik büyümenin değil, sosyal kalkınmanın da önemli bir aktörü olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin, kamu-özel işbirliğini stratejik bir güç unsuru olarak gördüğünü ve sürdürülebilir kalkınmayı, insan merkezli bir refah anlayışıyla geleceğe taşıdığını dile getirdi. 

“İİT İÇİ TİCARETİ ARTIRACAK EN GÜÇLÜ ARAÇ İİT ÜYE ÜLKELERİ ARASINDA TERCİHLİ TİCARET SİSTEMİ TPS-OIC’DİR”

Bakan Bolat, İİT ülkelerinin dünya nüfusunun 4’te 1’ini, doğal kaynaklarının ise 3’te 1’ini barındırdığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Dünya petrol rezervlerinin yüzde 65’ini, kanıtlanmış doğal gaz rezervlerinin ise yüzde 57’sini İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi olan 57 ülke barındırıyor. Buna rağmen, İslam dünyasının küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’daki (GSYH) payı yüzde 8,3 ile 9,2 trilyon dolar, küresel ticaretteki payı ise yüzde 5,2 ile 1,3 trilyon dolardır. Diğer taraftan, malumunuz bölgesel entegrasyonun birincil kriteri teşkilat içi ticarettir. Bu kapsamda, küresel ekonomideki toparlanmanın da etkisiyle, İİT ülkeleri arasındaki ihracat, 2023’teki 467 milyar dolar seviyesinden 2024’te 491 milyar dolara yükselmiştir. Bu büyümede, üye ülke ekonomilerinin çeşitlendirilmesi, artan yerel üretim, güçlenen bölgesel işbirliği ve ham madde fiyatlarındaki istikrar etkili olmuştur. Ayrıca, İİT üyelerinin kendi aralarındaki ihracatın tüm dünyaya yaptıkları ihracat içindeki payı 2023’te yüzde 18,8’den yani 467 milyar dolardan, 2024’te yüzde 19,2’ye yani 491 milyar dolara yükselmiştir.”

Bolat, 2016’da İstanbul’da gerçekleştirilen “13. İslam Zirvesi”ni hatırlatarak, söz konusu zirvede kabul edilen 2016-2025 Eylem Planı’nda İİT içi ticaret oranının yüzde 25’e çıkarılması hedefinin koyulduğunu, bunun dikkate alındığında, daha kat edilmesi gereken yolun olduğundan bahsetti.

Yine de mevcut büyüme trendinin devam etmesi halinde, yıl sonunda 10 yıl öncesine kıyasla İİT içi ticaretin 2’ye katlanmasının mümkün olabileceğini belirten Bolat, “Hiç şüphesiz, İİT içi ticareti artıracak en güçlü araç İİT Üye Ülkeleri Arasında Tercihli Ticaret Sistemi, TPS-OIC’dir.” diye konuştu.

Bolat, TPS-OIC’in Temmuz 2022’de uygulamaya konulduğunu hatırlatarak, uygulamadan memnuniyet duyduklarını ancak daha iyisinin yapılabileceğine inandıklarını, bu kapsamda, TPS-OIC’e taraf ülke sayısını artırarak, yeni ürünler ve yeni disiplinlerle sistemin kapsamını genişletebilecekleri önerisinde bulundu.

Türkiye olarak sürece öncülük ettiklerini söyleyen Bolat, “Küresel risklerin ve ticari gerginliklerin arttığı bir ortamda, iş dünyasının da daha kapsamlı, modern, günümüz ticari ve ekonomik koşullarına uygun bir tercihli anlaşmadan yarar sağlayacağını düşünüyoruz. Bu konudaki girişimlerimize özel sektörlerimizin desteğini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bolat, İİT Tahkim Merkezi’nin, İİT içi ticaretin gelişmesine önemli katkı sağlayacağına inandıkları bir diğer araç olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Malumunuz, iş hayatında zaman zaman anlaşmazlıkların çıkması kaçınılmazdır. Çıkan anlaşmazlıkların çözümünün uzun, masraflı ve meşakkatli olması özel sektörümüzü ticaret ve yatırım yapmadan önce iki kez düşünmeye sevk eden bir durumdur. Bu noktada, İstanbul’da ev sahipliği yaptığımız İİT Tahkim Merkezi, İİT üye ülkelerinde hem tacirlerimize hem de yatırımcılarımıza zamandan ve masraftan tasarruf ettirecek hızlı ve etkili alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri sunuyor. Sözleşmelerinizde, Tahkim Merkezi’ni adres göstermeniz, uyuşmazlıkların İİT’nin kendi mekanizması ile çözümünü ve kaynaklarımızı çok daha verimli kullanmamızı sağlayacaktır.” 

“2025’İN İLK 8 AYINDA İİT ÜLKELERİNE İHRACATIMIZ GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE YÜZDE 4,7 ARTTI”

Türkiye’nin kardeş ülkelerle ticaretine her zaman önem verdiklerini dile getiren Bolat, “2002’de 8,5 milyar dolar olan ticaret hacmimizin artış trendi istikrarlı bir şekilde devam ederek 2024’te 13 kattan fazla bir artış oranıyla 112,7 milyar dolara ulaşmıştır. Türkiye, bu performansıyla İİT içi ticarette en çok ticaret yapan 3’üncü ülke olmuştur. Nitekim, 2025’in ilk 8 ayında İİT ülkelerine ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,7 artarak 47,1 milyar dolara, benzer şekilde ithalatımız ise yüzde 8,7 artarak 29,6 milyar dolara yükselmiştir.” değerlendirmesini yaptı.

Bolat, Türkiye’nin, İİT ülkeleri ile ticareti artırmayı hedefleyen bir strateji uyguladıklarını dile getirerek, “2002’de yüzde 12 olan İİT ülkelerinin ihracatımızdaki payı 2024 itibarıyla yüzde 27’ye ulaşmıştır. İİT ülkelerinin ihracatımızdaki payını kısa vadede yüzde 30’a, 2030’da ise yüzde 35’e çıkarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Türkiye’nin ekonomik ve ticari işbirliğinde İİT içindeki çabalara öncü olduğundan bahseden Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İslam dünyasının en önemli çok taraflı ekonomik ve ticari işbirliği platformu olan “İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi-İSEDAK’a ev sahipliği yapıyor; ortak kalkınma sorunlarına çözüm buluyoruz. Bu minvalde, ‘İİT Üye Ülkeleri Arasında Tercihli Ticaret Sistemi’, ‘İİT Tahkim Merkezi’, ‘İSEDAK Altın ve Gayrimenkul Borsaları’, ‘İSEDAK KOBİ Programı’ gibi girişimlerimizle bölgesel ekonomik bütünleşmeyi derinleştiriyoruz. Bugün burada, bu işbirliklerini özel sektörle birleştiren “B57+ Grubu” çatısı altında yeni bir dönemin başlangıcına tanıklık ediyoruz. Devamlılık arz etmesini beklediğimiz bu platform, yalnızca ülkeler arasında değil, kıta-ötesi özel sektör ağları arasında da stratejik köprüler kuracaktır.”

Bakan Bolat, son dönemde jeopolitik gerilimlerin tırmanması ve uluslararası ticarette korumacı politikaların artmasıyla, küresel ölçekte çok sayıda risk ve belirsizlik unsurunun oluştuğundan bahsetti.

Dijital dönüşüm ve iklim değişikliği ekseninde yeniden şekillenmekte olan üretim yapısının küresel tedarik zincirlerindeki kırılmalar ve kritik ham maddeye erişim ihtiyacı, sürdürülebilir ve temiz enerji arzının güvenceye alınması gibi kilit konu başlıklarında ciddi sınamalarla karşı karşıya kalındığını dile getiren Bolat, “Ancak bunların tümü bir yandan da girişimcilik, yeni yatırımlar ve işbirliklerinin derinleştirilmesi için önemli fırsatlar barındırıyor.” ifadelerini kullandı.

Bolat, Türkiye’nin kalkınma vizyonunu, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve kapsayıcı büyüme olmak üzere üç eksen üzerine inşa ettiğini söyleyerek, başta KOBİ’ler olmak üzere özel sektörün dijitalleşmesini teşvik eden programlar, döngüsel ekonomi ilkeleriyle uyumlu yeşil dönüşüm adımları ve karbon-nötr üretim hedefinin bu vizyonun somut dayanaklarını oluşturduğunu belirtti.

Kadın girişimciliğini ve genç istihdamını destekleyen mekanizmalarla da kapsayıcı büyümeyi kalkınma politikasının merkezine yerleştirdiklerini aktaran Bolat, “İİT coğrafyasında bu deneyimi paylaşmak, ortak dijital pazar ve yeşil teknoloji yatırımlarıyla sürdürülebilir bir kalkınma zinciri oluşturmak, öncelikli hedefimizdir.” değerlendirmesinde bulundu. 

“OTURUMLAR, ÖZEL SEKTÖRÜN VİZYONUNU POLİTİKA SÜREÇLERİYLE BULUŞTURACAK”

Bolat, İslam coğrafyasının topyekun kalkınması için devletler olarak işbirliği yapıldığını, ancak bunun tek başına yeterli olmayacağından bahsederek, kalkınma hedeflerine ulaşmak için hükümetler ile iş dünyası arasında sürekli diyaloğun hayati önem taşıdığını aktardı.

Söz konusu zirvenin, tam da bu köprüyü kurmak için en doğru zemin olduğu kanaatinde olduklarını söyleyen Bolat, “Bugün burada yapılacak oturumlar, özel sektörün vizyonunu politika süreçleriyle buluşturacak, yenilikçi finansman, yatırım ortamının iyileştirilmesi, kadın ve genç girişimciliğinin desteklenmesi gibi alanlarda eyleme dönük önerileri inşaallah ortaya koyacaktır. Türkiye olarak, özel sektörün sesiyle şekillenecek bu önerileri İİT’nin ekonomik gündemine taşımaya hazırız.” şeklinde konuştu.

 

“TÜRKİYE, İİT ŞARTINDA YER ALAN ORTAK PAZAR VİZYONUNUN GÜÇLÜ BİR DESTEKÇİSİDİR”

Bolat, kalkınmanın sürdürülebilir olabilmesi için barışın da kalıcı olması gerektiğinin altını çizerek, Türkiye, Suriye ve Filistin’in ekonomik direncinin güçlendirilmesini, üretim altyapısının yeniden inşasını ve bölgesel entegrasyonun barışa hizmet etmesini desteklemektedir. İnanıyoruz ki ticaret köprüleri barış köprüleridir. Ekonomik işbirliğini artırarak, halklarımız arasındaki dayanışmayı kalıcı kılabiliriz.” ifadelerini kullandı.

İİT ülkelerinin ortak hedefinden bahseden Bolat, şu değerlendirmelerde bulundu:

“2030’a kadar İslam dünyasının küresel ekonomide daha güçlü, yenilikçi ve rekabetçi bir aktör haline gelmesi hedefimizdir. Bu hedefe ulaşmak için, İİT ülkeleri arasında finans, lojistik ve yatırım entegrasyonunu artırarak sermaye ve bilgi akışını kolaylaştırmalı, ortak yatırım fonlarını etkinleştirmeli, dijital ticaret, gıda güvenliği ve yeşil ekonomi alanlarında ortak girişimler başlatmalıyız. Türkiye, İİT şartında yer alan ortak pazar vizyonunun güçlü bir destekçisidir. Bizler, kardeşlerimizle el ele vererek adil, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomik düzen inşa etmeye kararlıyız.”

Bolat, İstanbul’un, tarih boyunca Doğu ile Batı arasında yalnızca bir coğrafi köprü değil, medeniyetler arasında bir fikir ve ticaret köprüsü oluşturduğuna dikkati çekerek, “Bugün burada bir araya gelmemiz, bu kadim misyonun çağdaş bir yansımasıdır.” dedi.

Bakan Bolat, İİT üyesi ülkelerin iş insanlarına, girişimcilerine ve genç liderlerine, söz konusu ülkelerin refahı ve insanlığın ortak geleceği için gösterdikleri çabalardan dolayı da teşekkür etti.

Bu arada, toplantıya İslam Ticaret ve Kalkınma Odası Başkanı Abdullah Salih Kamel, İslam Kalkınma Bankası (İKB) Grubu Başkanı Muhammed Süleyman Al Jasser, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İslam Ticaret Finansmanı Kurumu İcra Kurulu Başkanı Adeeb Aama ve uluslararası kuruluşların temsilcileri katıldı. 

“İİT BÜNYESİNDE B57+ GRUBUNUN KURULUŞUNU İLAN ETTİK”

Toplantının ardından Ticaret Bakanı Bolat, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, “Bugün, Sürdürülebilir Kalkınma İçin Stratejik Ortak Olarak Özel Sektör” temasıyla İstanbul’da düzenlenen 1. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İş Liderleri Zirvesi’nde, İslam dünyasının iş insanlarını, yatırımcılarını ve politika yapıcılarını bir araya getirmenin gururunu yaşadık.” ifadelerini kullandı.

Paylaşımında, İİT ülkeleri olarak gayelerinin, kamu ve özel sektörün el ele vererek, üretim, yatırım, dijital ve yeşil dönüşüm alanlarında, ortak menfaatlere hizmet edecek yeni işbirliklerini hayata geçirmek olduğunu dile getiren Bolat, “Ticaret köprüleri, aynı zamanda barış ve kardeşlik köprüleridir. Ekonomik dayanışmayı güçlendirerek, ülkelerimiz arasındaki uhuvveti ve muhabbeti daha da pekiştireceğimize inanıyorum. Zirve vesilesiyle tarihi bir ana şahitlik ettik ve İİT bünyesinde B57+ Grubunun kuruluşunu ilan ettik. Grubun iş dünyamızın katkılarıyla şekillenecek kalıcı, bereketli ve hayırlı bir vizyonun başlangıcı olmasını temenni ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Zirveyi güçlü bir katılımla gerçekleştirdiklerini aktaran Bolat, İİT özel sektörü arasındaki güçlü diyaloğun ve işbirliklerinin, İslam dünyasının inkişafına ve kalkınmasına, İslam milletlerinin refahına katkılar sağlayacağına inandıklarını belirtti.

Bolat, diğer bir paylaşımında, 41. İSEDAK Toplantısı vesilesiyle Suriye Ekonomi ve Sanayi Bakanı Muhammed Nidal Eş-Şaar ile bir araya geldiklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Görüşmemizde, Suriye’nin yeniden imarı, altyapı ve lojistik bağlantılarının geliştirilmesi, gümrük alanında ilişkiler ve bölgesel ticaretin canlandırılması gibi kritik başlıkları ele aldık. Ortak menfaatler çerçevesinde yeni işbirliği alanları oluşturma irademizi karşılıklı olarak teyit ettik. İki dost ve komşu ülke olarak ekonomik ve ticari ilişkilerimizi daha da kuvvetlendirme irademizi teyit ettik. Karşılıklı kazanım temelinde yeni işbirliği alanlarının inşası yönünde görüş alışverişinde bulunduk. Kadim komşuluk, ortak tarih ve kültürel yakınlık temelinde yeniden canlanan işbirliğimiz, yalnızca iki ülke ekonomisine değil, bölgemizin ticari entegrasyonuna ve refahına da katkı sağlayacaktır. İnşallah, barışın, istikrarın ve sürdürülebilir kalkınmanın güçlendiği bir döneme vesile olacaktır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir