İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15 Temmuz'da İstanbul Saraçhane'de Şehitler Meclisi önünde düzenlenen programda konuştu.
İmamoğlu, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin şunları söyledi: “Gazi Meclisimizi bombalamaya can atan bir terör örgütüyle karşı karşıyaydık. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyen Meclisimizi ele geçirmeye çalıştıklarını düşünelim. Bu amaçla kurumlarımızı, değerlerimizi, vatandaşlarımızı hedef aldılar. O gün demokrasiyi ve millet iradesini savunanlar, aziz milletin asil karakterini ortaya koymuş ve az önce de söylediğim gibi çok önemli bir mücadele vermiştir. 15 Temmuz'un her siyasi görüşten vatandaşımızın egemenliklerine karşı hareket ettiği her türlü unsura karşı kararlılığını açıkça ortaya koyduğu önemli günlerden biri olduğunu belirterek, “Bu aslında güçlü bir demokratik cephedir. Ortak duygu ve iradeyle hareket ettiler. O günün darbecilerine teslim olmadı” dedi.
''BUNLARI HAZIRLAYANLAR YETERİNCE SORUMLU DEĞİLDİ''
İmamoğlu, konuşmasına şu ifadelerle devam etti:
Tabii ki bunlar bizim için hem tarih açısından çok önemli, hem de değerli. Ancak bazı gerçekleri konuşmak, bu gerçeklerden ders çıkarmak bizim asli sorumluluğumuzdur. Maalesef bugüne kadar 15 Temmuz'dan yeterince ders aldığımızı düşünmüyorum. Hiçbir ders almadık ve ülkemizi 15 Temmuz'a karşı koruyan koşulların yaratılmasında etkili olanların, darbecilerin önünü açan politikaların bir kısmını uygulayanların, gerekeni yapmadıklarını düşünüyorum. kritik ve milletimize karşı eylemlerinin sorumluluklarını yeterince hesaba katmamışlardır.
15 Temmuz birdenbire doğmadı, onlarca yılın ürünü. Dolayısıyla o onyıllara dönüp, bu koşulların nasıl ortaya çıktığını, ülkemizin nasıl bu kadar utanç verici ve acı bir güne geldiğini anlamamız gerekiyor. “Uzun yıllardır virüs gibi yayıldığını hepimiz biliyoruz.”
''Kişisel kişiler de hatırlanmalı''
İmamoğlu, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin şikâyetlere ilişkin ise, “Bu süreçte en üst makamlardan destek ve övgü aldığını hepimiz gördük, yaşadık. Kulak tıkayanların, gerçek suçları bir kenara bırakıp ihbar edenlerin olduğunu hepimiz biliyoruz. “Bugün şehitlerimizi anarken, o gün bu uyarıyı yapanları, zulme uğrayanları, hatta bu uyarıyı yaparken hayatını kaybedenleri anıyoruz. Anılmalı, onlara şükran duyulmalı, bunu göze alarak onlara baskı yaparken özür dilemeliyiz” dedi.